Kur’an’a ne önünden, ne de arkasından batıl gelemez.
“Kur’an’a ne önünden, ne de arkasından batıl gelemez. O, hüküm ve hikmet sahibi, övülmeye lâyık olan Allah tarafından indirilmiştir.” (Fussılet 42)
Evet, Kur’an’a Ne önünden ne de ardından ona batıl yaklaşamaz. Bu kitap kesinlikle hak-tır. Ortaya koyduğu her şey haktır. Bu kitapla hareket edenler, bu kitabı kendilerine istinatgah yapanlar, bu kitabı tüm amellerinde ve kavillerinde hareket noktası kabul edenler, yani bu kitapla beraber olanlar da kesinlikle bilelim ki haktadırlar, haklıdırlar ve hak yoldadırlar. Bu aynı zaman-da bunun da tescilidir. Bir de hak, bu kitabın ortaya koyduğudur. İnsan hakları, kadın hakları, er-kek hakları, işçi-işveren hakları vs. hangi hak gündeme gelirse gelsin, bilelim ki hak ancak bu ki-tabın belirlediği haktır. Bunun dışında hak da yoktur, haklı da yoktur.
Bu kitap hiçbir şekilde, hiçbir dönemde, hiçbir güç, otorite, kitap, sistem, delil tarafından asla iptal edilemez. Hiçbir sistem, hiçbir ideoloji asla onu iptal edemez, hiçbir şey onun yerine geçemez. Yani sizler ey kafirler, doğrudan, ya da dolaylı yollarla ona galip gelmek mi istiyorsu-nuz? Onu susturacağınızı mı zannediyorsunuz? Sizler onun yerine bir şeyler koyup ona galip gelebileceğinizi mi zannediyorsunuz? Bir kısım yaygaralar ileri sürmek sûretiyle, gürültüler çıka-rarak, insanların gündemlerini değiştirerek, kitabın ayetlerini örtbas etmeye çalışarak, ya da aman kitap duyulmasın diye bir kısım yasaklar koyarak, ilhadlar yaparak Allah’ın kitabına karşı galip gelebileceğinizi, onu Allah kullarının gözünden, gönlünden saklayabileceğinizi mi zannedi-yorsunuz? Hayır hayır, boşuna uğraşmayın, bunu asla yapamayacaksınız. Çünkü bu kitap Aziz olan, Hamîd olan kâinatta tüm varlıkların kendisini hamd ettikleri, övdükleri, hayata hakim olan hikmet sahibi Allah’tan gelme aziz ve hikmet dolu bir kitaptır. Bu kitap azizdir ve karşısında olan her şeyi ezip geçecek ve yok edecek bir kitaptır.
Bu ayet aynı zamanda bu kitabın kıyamete kadar korunacağının, ona önünden ve ardın-dan hiçbir batılın yaklaşamayacağının beyanıdır. Unutmayalım ki bu özellik sadece ve sadece bu kitaba ait bir özelliktir. Maalesef Rabbimiz ayetinde bunu böylece ortaya koyduğu halde kimi zavallı insanlar Kur’anın dışındaki kimi kitaplar hakkında da bu ifadeyi kullanmaktadırlar. Filanın kitabı var ya ona ne önünden ne ardından asla batıl yaklaşamaz diyorlar. Sanki o kitaplar da va-hiymiş gibi, sanki onlar da Allah tarafından indirilmiş gibi. Halbuki Kur’an’ın dışında beşer elinin değdiği hiçbir kitap hakkında bunu söylemek caiz değildir. Lafzan ve manen Allah tarafından ko-runma altına alınmış olan sadece vahiydir.
Bir de bu kitabın Hakîm ve Hamîd bir Allah’tan gelmesinin beyanından anlıyoruz ki, Rab-bimizi övmek, hamd etmek istiyorsak bu kitapla beraber olmak zorundayız. Kendimizin, kendi hayatımızın Allah tarafından övülmesini, hamde lâyık görülmesini istiyorsak, yine bu kitapla be-raber olmak zorundayız. Hikmetli olmak, hikmetli söz söylemek, bilgin olmak istiyorsak, yine bu kitapla beraber olmak zorundayız. Tüm bunların yolu, bu kitapla beraber olmaktan geçmektedir.